İsimlerimiz içerisindeki harflerin taşıdığı anlamları yorumlayan, bu yorumlar sonucunda karakterimiz, sağlığımız ve yaşantımız hakkında bize ipuçları vermeyi amaçlayan bir sistem olan akrofonolojinin geçmişi aslında çok eskilere dayanıyor.

Ülkemizde ise bu sistem üzerinde 1967'den beri çalışma yürüten bir isim var; Kemal Haluk Cebe. Türkiye'yi isimden karakter analiziyle tanıştıran Cebe, dünya üzerinde bu alanda çalışan birkaç kişiden biri. 1960'larda Hint asıllı hocası Bharata'dan yoga dersleri alarak, yoga ve meditasyon hocalığına yükselen, Prof. Yuri Sarkof ile birlikte biyoenerji ve Çin tıbbı üzerine çalışmalar yapan Cebe aynı zamanda fal ve astroloji meraklılarının başvuru portallarından biri olan yorumcu.com'un da danışmanı. 'Umut Biyoenerji', Altan Yıldız'la birlikte kaleme aldığı 'Fala İnanma Falsız Kalma' ve 'Sağlıklı Yaşam Alternatifleri' isimli kitapları da bulunan Kemal Haluk Cebe'ye akrofonoloji hakkında merak ettiklerimizi sorduk.

Akrofonolojinin tarihçesini anlatabilir misiniz?

Akrofonoloji tarih öncesine dayanıyor. O zamanlar insanlar isim alırken mümkün olduğu kadar yaptıkları işlere göre isim alırlarmış. Örneğin avcılık yapanlar hayvan isimleri almış, özellikle de güçlü hayvanların isimlerini almayı tercih etmişler. Kadınlara ise daha çok nehirlerin, ağaçların, çiçeklerin isimleri konmuş. Özellikle şamanlar isim üzerinde çok fazla durmuşlar; şaman rahipleri isim seçerken o insanları görüp kapasitelerine göre isim vermişler. Orta Asya'da Türklerin isimleri çok dikkatlice seçilmiştir. Üstelik bu isimler o insanların mutluluklarına mutluluk katmasına sebep olmuştur. Orta Asya Türkleri çok uzun ve mutlu yaşarlar ve bunu da koydukları isimlere bağlarlar.

Peki, siz akrofonolojiyi nerede öğrendiniz ve Türkiye'deki çalışmalarınıza ne zaman başladınız?

Ben Hindistan'da ve Romanya'da eğitim aldım. Ama bu konudaki eğitimler kısıtlı, sadece belirli ana temelleri alıyorsunuz. Bunu geliştirmek size bağlı. Ben hem gözlem yaptım hem de harflerin titreşimlerinin meydana getirdiği etkileri buldum. Sonrasında yorumcu.com olarak 1999'da bu konuyu ciddi bir şekilde harekete geçirdik. 1999'un çok öncesinden yorumcu.com'un sahibi Altan Yıldız'la bu çalışmaları yürütüyorduk. O yıllarda akrofonolojiyi kimse bilmiyordu. Amerikalı bir astrolog 20 bin kişi üzerine bir mantal harita çıkartmış ve isimlerle ilgili olan bu harita sonucunda isimlerin insan hayatını etkilediği sonucuna varmış. Biz de ismi tüm detaylarıyla inceleyebilmek için bir genetik harita çıkarıyoruz, anne babanın, ailenin diğer bireylerinin adlarını öğreniyoruz. O harfler bir havuza atılıyor, o havuzdan yeni, size daha olumlu enerjiler verebilecek isimler üretiliyor.

Bu durumda analiz yaptığınız bir kişinin ailesinde de soyadı ya da ön isim benzerliğinden dolayı ortak noktalar bulmak mümkün mü?

Ebeveynlerle ilgili isim haritalarına baktıkça ortaya çok ilginç bir şey çıkıyor; aile çocuğuna isim koyarken etkisi altında kaldığı şeyin enerjisini bu isme yansıtıyor. Mesela pek çok ataerkil aile var; isim koyduklarında çocuğu etkileyecek, kımıldayamayacak hale getiren isimleri koyuyor. Çocuk o isimden asla vazgeçemiyor, kendini giderek daha kötü hissetmeye başlıyor.

HER GEZEGEN BİR HARFİ TEMSİL EDİYOR

Akrofonolojinin astrolojiyle de ilgisi olduğu söyleniyor, nasıl bir etkileşimden söz edebiliriz?

Akrofonolojide her harf, bir gezegene tekabül eder. Bio ritimlerimizin bazı zamanlarda çok artması bağlı olduğumuz gezegenlerin dünyaya yaklaşmasıyla ilgilidir. Gezegen uzaklaşınca yalnız, kötü hissederiz.

Pek çok kişi aynı ismi taşıyan insanların nasıl ortak özellikler gösterdiğini merak ediyor. Bu insanların kaderi tabii ki bir değil, işte astrolojinin önemi burada ortaya çıkıyor. Biz horoskop benzeri bir harita da çıkarıyoruz, yani akrofonolojiyi astrolojiyle birleştiriyoruz ve daha çok detay verebiliyoruz. Ancak akrofonoloji şu anda bir bilim dalı değil ama ben bunun olabilmesi için gerekli tüm hazırlıkları yaptım.

Astrolojide olduğu akrofonolojide de bir kişinin geleceği hakkında yorum yapmak mümkün mü?

Çok kişisel olan şeyleri çok çok net söyleyemezsiniz, gaibi bilmek Allah'a mahsus. Zaten etik olarak bunu söylemek doğru değil. Ancak normal şartlarda isimden tüm hayatınız okunabilir.

Bu konuyla ilgili bir eğitim veriyor musunuz?

Kuantum Eğitim Danışmanlık'ta haziran boyunca eğitimlerimiz olacak. Temmuzda ise bioenerji ve akrofonoloji eğitimleri... Katılımcılar hem ileride akrofonoloji uzmanı olabilecekler hem de kendi isimlerinin hayatlarını ne şekilde etkilediğini görebilecekler. İlk aşamada harflerin birbirleriyle olan etkileşimlerini anlatıyoruz. Birinci aşamadan ikinci aşamaya geçmek için öğrencilerin ciddi bir sınav vermeleri gerekiyor. Üçüncü aşamada soyağacı çıkartmayı öğretiyor ve isimleri analiz ettiriyoruz.

Serdar ve Sakıp isimleri zenginlik getirir

Kemal Haluk Cebe, bazı harfler yan yana geldiklerinde ne anlam ifade ettiklerini ve bazı bilindik isimler hakkında düşündüklerini anlattı.

'A ve B yan yana geldiği zaman A sivrilmeye çalışır ama B mümkün olduğunca onu engeller, kişi içsel duygularını çok geliştirir ama asıl duygularını bir türlü açıklayamaz. A harfi C'nin yanında çok güzel enerji verir çünkü yükselmeyi sonsuza doğru açabilir. N ve R yan yana gelince müthiş bir sertliği beraberinde getirir. Eğer zenginlik istiyorsanız Serdar ya da Sakıp isimlerini öneririm. Bir de çok ağır olan isimler var, Ali, Mustafa bu isimlere örnek gösterilebilir. Bu isimlerin tüm ağırlığı kişiyi ciddi şekilde etkiler. Mesela Mustafa diyelim ki çok çalışkandır, müthiş derecede ataktır ama altın tutsa onu bakır haline getirir. Bu da ismin enerjisinden kaynaklanıyor. Ben şunu tavsiye ediyorum; çocuklara isim koyarken Türk büyüklerinin ya da İslamiyet'in önde gelen kişilerinin adlarını koymasınlar. Koyarsanız bir isim daha koyun ki diğer ismin ağır etkisini hafifletsin.

Yorumlar